+10 344 123 64 77

Sıra Bekleme Psikolojisi

Bu aralar kuyruklarla oldukça haşır neşir olmaya başladım.Dün elektrik faturası bugün ise okul harcını yatırmak için bir hayli sıra beklemem gerekti.Paramızla rezil oluyoruz durumuna güzel bir örnek olması gerekirken ben bu kuyrukta bekleme işini sevmeye başlamıştım.Kuyrukta beklerken diğer insanları gözlemlemek oldukça eğlenceli bir iş haline geldi.Öyle ki insanların gözlerine bakarak düşüncelerini anlayabilme boyutuna kadar varmıştı iş.İyi mi kötü mü bilmem iki gündür hep çok kalabalık kuyruklarda bulunmam vesiledir bu yazıyı yazmama.



sira bekleme psikolojisi

İlk olarak Tedaş kuyruğuyla başladım gözlemlemeye.İçeri girdiğimde uzunca bir kuyruk ve sıkkın insanlar gözüme çarptı.En son sıraya geçip haliyle söylendim.Fakat bir süre sonra öndeki ve arkadaki yoldaşlarımı inceleyip garip bir zevk almaya başladım.İlk gözüme çarpan içeriye parayı yatırıp hemen çıkma düşüncesiyle girip kuyruğu görünce suratı ekşiyen kişilerdi.Kesin küfrediyorlardı.Cık cık'layarak son sıraya geçip başlıyorlardı sağa sola sallanmaya.İkinci gözüme çarpan şey ise ön sıralarda olanların arkaya küçümseyen bir bakış fırlatıp "Eziklerrrrr" tarzı bir edayla küçümseyişiydi arkadakileri.Buna paralel olarak arka sıradakiler de kesin öndekilere iyi niyet dileklerini bildiriyordu bu bakışlar karşısında..



PArasını yatırıp kuyruktan çıkanların bakışları ise oldukça havalıydı."Daha bekleyin, beter olun gerizekalılar" der gibi bakıyorlardı resmen insanlara.Karşılığında mahçup bir tavırla başlarını öne eğen kuyruk insanları...Yanımızdan geçerlerken herkes kesinlikle bu adamlara dalmak istiyordu.Kindar bir bakış fırlatarak..

Kuyrukta küçü önemsiz bir soruyla başlayan sohbetler de cabasıydı.Saat veya fatura ile ilgili birşey soruyordu arkadaki.Öndeki ise önde olmanın verdiği tecrübe ve özgüvenle cevaplıyordu soruları bilmiş bir tavırla..Sonra aynı yolun yolcuları olduklarını anlayıp başlıyorlardı koyu bir muhabbete..Bu arada yeni gelenlere bakıp da "Zavallılar" dememek için zor tutuyorlardı kendilerini.

Adım adım ilerlemek kuyruk iinsanı için o anda dünyanın en güzel şeyiydi.O adımlar ki kendileri için küçük fatura için büyük adımlardı.Yılmadan usanmadan yorulmadan atılan o adımlardı zafere bir adım daha yaklaştıran...

Beklerken, telefonla konuşanların muhabbetlerine kulak kabartıp da konuşmalarını kendimce yorumlamak da ayrı bir eğlenceydi.Arkamdaki kişi kız arkadaşıyla bir hayli kibar bir muhabbete girişmişti.Kibar görünmeye çalışıp da komik bir Türkçe konuşan insanların ağzıyla "Peki hayatım sen bak bakalım odaya bir" diyordu.Ama telefonu kapatınca günlük konuşma şekline dönüyordu.

Her neyse sonunda zafere bir adım kalan insanlar görünüyordu.Vezneye ulaşan çanslı kişinin bir arkasındaki kişiler de komik bir görüntü arz ediyordu.Merakla acaba öndeki ne yapıyor? tarzı bakışları,neler olup bittiğini görmek için başını sağa sola götürüp en iyi açıyı yakalama telaşı ve arkadakilere önceden bahsettiğimiz o "Salaklarrrrr" edası bakışını fırlatıyordu tekrar..

Sonuçta paramı yatırıp kuyruktakilerin nefret dolu bakışları arasında asilce yürüyen zafer kazanmış gladyatör havasıyla çıkarken son bir kez arkamı dönüp, filmlerde gördüğümüz gibi gururlu bir bakış atmıştım kuyruğa.


Çok hikaye çıkar bu kuyruklardan..İleride diğer kuyruk maceralarını da anlatacağım..Şimdilik eyvallah...

0 yorum:

Yorum Gönder